Bu görüntüde tasarım konusunda tezli ve bu bahiste ödül alan MSI Çağdaş MD271UL monitörünü yakından inceliyoruz!
Ürünün fiyatını öğrenmek için tıklayın!
MSI’ın Çağdaş serisi eserleri daha çok pratik tasarım ayrıntıları ve ismi üstünde çağdaş görünümleriyle dikkati çekiyor.
Bu monitör de öncelikli olarak tasarım sınırlarındaki spesifik noktalarla sıradan monitörlerden ayrışmayı başarıyor.
Örneğin Çağdaş MD271UL hayli değişik ancak bir o kadar şık bir stant ayağına sahip.
Açılı bir “L” biçimini andıran bu stant metalden yapılmış, hayli kaliteli ve sağlam hissettiriyor.
Taban yüzeyi kauçukla donatılmış böylelikle montörün masa üzerindeki duruşunu sağlamlaştırıyor.
Ayrıca bu standı monitöre takması da epeyce kolay. Sadece monitörde yer alan yuvasına oturtuyorsunuz ve bu kadar…
Aynı biçimde çıkartmak istediğinizde de mandalından bastırıp, geri çekmeniz yeterli…
Bu ayak kısmındaki Gri ve metal renkleri monitörün genelinde de hakim durumda.
Ayağı takıp masa üzerinde şöyle bir bakınca, monitörün epeyce Apple’ın MAC’lerini andırdığını farkettim.
Önden bakıldığında bilhassa kenar çerçevelerin çok ince olduğunu görebilirsiniz. Alt tarafta iş odaklı eserlerinde görmeye alıştığımız biçimiyle bir MSI logosu mevcut. Bunun dışında görünüm tarafında sadeliğin hakim olduğunu söyleyebiliriz.
Monitörün ardına baktığımızda kolay takılan stant yuvasının epey küçük olması sayesinde yeniden çok sade ve şık bir imaj bizleri karşılıyor. Tam ortada tekrar bir MSI logosu ve irtibat girişleri mevcut.
Metalik görünüm burada da devam ediyor fakat art yüzeydeki materyalin plastik olduğunu söyleyeyim. Lakin kalitesinden bir kuşkunuz olmasın.
Bağlantı girişleri direkt geriden ve kablolar yere paralel gelecek halde takılıyorlar. Yani kabloları gizleyeceğiniz bir imkan yahut bu girişleri kapatacak bir kısım yer almıyor.
Ancak MSI kablolarınızı toplayabilmek ismine kutu içerisine monitörün ayağı ile uyumlu bir plastik aparat gönderiyor.
Bu aparat birçok monitörün dahili olarak gelen kablo toplama tahlilinden daha fonksiyonel ve saydam yapısı ile dizayna da bütünlük katıyor.
Bağlantı arayüzlerine daha yakından baktığımızda 2 adet HDMI ve 1 adet DisplayPort imaj girişinin yanında 3.5mm jak ve USB-C irtibat olduğunu görüyoruz.
3.5mm jak demişken bu monitörde dahili bir hoparlörün yer almadığını belirtmek lazım.
Şimdi burada bir USB Tip-C yer alıyor dedik. Yalnız bu port data göndermek için değil, imaj transferi için yer alıyor. Lakin ek olarak 65 Watt’a kadar güç transferi da yapabiliyor. Yani bu ilişki üzerinden tek kablo ile 65 Watt’a kadar olan notebook yahut cep telefonu üzere aygıtlarınızı şarj edebilirsiniz.
Monitörün kendi güç girişi ise tüm bu ilişkilerin en sağında yer alıyor ve kutu içeriğinde gelen 110W’lık bir adaptör ile çalışıyor.
MSI Çağdaş MD271UL 4K çözünürlüğe sahip. 27” boyutunda, birinci başta göze geniş ekranlı bir yapıdaymış üzere görünse de o denli değil.
Tahmin edeceğiniz üzere 60Hz yenileme suratı sunuyor. İş odaklı bir monitör olduğunu göz önüne aldığımızda bu olağan bir bedel.
Ama bu monitörün asıl olayı renk gösterim performansında diyebilirim.
Her şeyden evvel 8Bit+FRC biçiminde 10Bit renk derinliği sunabiliyor. IPS bir panel, dolayısı ile renkler hakikat ve görüş açısı da epeyce geniş.
MSI parlaklık tarafında resmi ağızdan bir bilgi paylaşmamış. Lakin bizim test aygıtımız ile ölçtüğümüz pahalara nazaran 350-400 nit ortasında azamî parlaklık kıymetlerine ulaşabiliyor ki bu epeyce uygun bir bedel.
Ancak bu monitörde rastgele bir HDR dayanağı bulunmuyor. Bu parlaklık bedeli ve kusursuz renklerle bir de HDR dayanağı olsaydı çok hoş olabilirdi ancak bu sefer de maliyet oldukça bir artacağı için çok da gerek yok diye düşünüyorum.
MSI’ın savına nazaran Çağdaş MD271UL sRGB’nin %139’unu Adobe RGB’nin %95’ini ve DCI P3 renk gamutunun da %99’unu karşılıyor.
Bunlar epeyce tezli sayılar ve açıkçası monitörün gözle gördüğümüz kadarıyla renkleri olsun, parlaklığı olsun, yüksek çözünürlüğü de gerisine alarak son derece âlâ bir imaj sunduğunu söylemeleyim.
Gelin artık klasik renk testimizi yapalım ve bakalım bu monitör MSI’ın dediği kadar âlâ mi?
Evet, gördüğünüz üzere bizim yaptığımız renk ölçüm testine nazaran çıkan pahalar MSI’ın tez ettiği kadar düzgün.
Gamut coverage yani renk kapsama sonuçlarında DCI P3 ve Adobe RGB yaklaşık yüzde 5’lik fark ile MSI’ın verdiği sonuca yakınken, sRGB sonucunun tez edilen %139 bedelinden düşük çıkmasına aldırış etmeyin çünkü bu kıymette artık bizim test metodumuzun limitlerine gelmiş bulunuyoruz bu yüzden sonuç %100’ün üstüne çıkmıyor.
Fakat Gamut volume yani renklerin ne kadar geniş bir parlaklık bedeli ile gösterildiğini söz eden sonuçlara baktığımızda birebir MSI’ın söylediği üzere hatta daha fazlasının bu monitörle bize sunulduğunu görüyoruz.
Bu bedellerle şunu rahatça söyleyebiliriz ki bu monitör bilhassa fotoğraf ve görüntü işleriyle uğraşanlar için epeyce ülkü bir tercih olabilir.
Peki bu monitörde ışık sızması var mı?
Kısaca söylüyorum; yok…
Evet arkadaşlar bu şimdiye kadar gördüğüm ve siyah gösterim istikrarı en yüksek IPS panele sahip monitörlerden birisi diyebilirim.
Bulutlanma bile çok dik açılardan baktığınızda lakin oluşuyor. Yani MSI Çağdaş MD271UL epey kaliteli bir panelle geliyor.
Hatırlarsanız geçtiğimiz aylarda Computex 2023 fuarındaydık ve MSI’ın yeni küçük PC’lerini görme talihini yakalamıştık. Bu küçük PC’lerden birisi de MSI PRO DP10 modeliydi ve MSI’ın telaffuzuna nazaran, bu monitörü MSI PRO DP10 üzere bir küçük sistem ile All in one PC üzere kullanabilirsiniz.
Bu küçük PC’yi hiç hafife almayın çünkü içerisinde Intel’in son jenerasyon i7 işlemcisi ve 1TB SSD yer alıyor. Yani görüntü işleriniz için olmasa bile Photoshop üzere daha az GPU talep eden işleriniz yahut ofis kullanımı için çok ülkü. Böylelikle çok yer kaplayan büyük masaüstü kurulumlarına gerek kalmadan ya da bu usul işlerde gerekli olan büyük ekran muhtaçlığını karşılayamayan notebook’lar yerine bu türlü bir konseyimi tercih edebilirsiniz.
Daha evvel şahsen benim incelediğim MSI’ın Pro MP341 model monitöründe gördüğümüz üzere bu küçük PC’yi monitörün gerisine asabileceğiniz bir kısım ne yazık ki bu monitörde yer almıyor.
Ayrıca gördüğünüz üzere rastgele bir VESA uyumluluğu da kelam konusu değil.
Monitörün şık görünmesini sağlayan standı ne yazık ki ergonomi manasında çok bir seçenek sunmuyor. Sadece öne geriye makul açılarla pik yapabiliyorsunuz onun dışında rastgele bir ayar yapmak kelam konusu değil.
Bu nedenle VESA takviyesinin bulunmaması bence bu monitörün en büyük handikabı olmuş.
Monitörün OSD ekranını denetim etmek için sağ alt kısma yerleştirilen 4 adet tuşu kullanıyoruz. Bu tuşların en sağında yer alan 5. tuş güç tuşuyken, onun da sağında bir güç durum ledi görüyoruz.
Ben şahsen MSI’ın başka birçok modelinde gördüğümüz üzere joystick yapılı denetim düğmelerini daha çok seviyorum. Bu üslup düğmelerle menüde gezmek için bir mühlet alışmak gerekiyor ve gezinti suratınızı da nispeten düşürüyor. Mesela bu monitörün menüsünde gezerken, güç tuşu ile menü tuşlarını karıştırdığım için kazara monitörü kapattığımda oldu.
Ancak bu monitörün OSD menüsü hem Türkçe lisan dayanağı hem de derli toplu yapısıyla gereksiniminiz olan her şeyi kolay kolay denetim etmenizi sağlayacak biçimde dizayn edilmiş.
Bir oyuncu monitörü olmadığı için FreeSync yahut Gsync yer almıyor lakin Adaptive-Sync ismi altında tıpkı işi gören bir seçenek mevcut. Bu seçenek AMD’nin FreeSync’i ile çok misal prensiplerde çalışıyor ayrıyeten monitörün yenileme suratları da çok yüksek olmadığı için muhtaçlık halinde işinizi ziyadesiyle görecektir diye düşünüyorum.
Yeri gelmişken monitörün GtG müddetinin MSI’ın açıklamasına nazaran 4ms olduğunu söyleyeyim.
Neticede bu tip monitörlerde yenileme yahut gecikme suratları çok kıymetli değildir fakat tekrar de MSI OSD menüsünde yenileme suratını ayarlayabildiğiniz bir seçenek sunmuş.
Fakat gözlemlediğim kadarıyla bu seçeneği açmanız ya da kapatmanız çok büyük bir fark yaratmıyor. Aslında bu türlü bir şeyi de beklemiyordum doğrusu lakin tekrar de sunulmuş olması hoş.
Üstelik menüde yer alan oyuncu ögesi özellik bir tek bu da değil.
Aynı vakitte FPS oyunları için kullanabileceğiniz ekranın ortasına Crosshair açma imkanı da tekrar enteresan bir formda bu monitörde yer alıyor.
Bu Crosshair seçeneğinde bulunduğu Ekran Yardımı sekmesinin altında pek aşina olmadığımız bir seçenek daha görüyoruz.
Eye-Q denetimi olarak geçen bu seçenek aslında 3 evreli bir göz denetim programından oluşuyor. Gözünüzün yorulup yorulmadığını ve monitöre gerçek bir açıdan, hakikat bir duruşla bakıp bakmadığınızı bu testler sayesinde öğrenebiliyorsunuz. Velhasıl MSI Çağdaş MD271UL hem gözünüze güzel gelecek bir imaj sunarken hem de göz sıhhatinizi ihmal etmiyor.
Sonuç itibariyle MSI Çağdaş MD271UL’in artı ve eksilerini kıymetlendirecek olursak, stant tarafındaki düşük ergonomisi ve VESA takviyesinin olmamasını eksi tarafları olarak görebiliriz.
Ayrıca menü denetimi için klasik tuşlu yapı yerine joystick olsaydı daha yeterli olurdu.
Artılara artılara baktığımızdaysa, gerek tasarım ve materyal kalitesi bakımından gerekse de ilişki çeşitliliği manasında epeyce güzel bir ürün…
Ancak bence bu monitör asıl işi olan ekran kalitesi tarafında sahiden çok üst seviye bir muvaffakiyet ortaya koyuyor ve kendi segmenti içerisinde tezli bir model olmuş.
