Steelrising’i Seviyorsanız Oynayabileceğiniz 8 Oyun

 

Spiders tarafından geliştirilen ve Nacon tarafından yayınlanan Steelrising, souls gibisi bir yapıya sahip olup cinse yeni giriş yapan oyunlar ortasında yer alıyor. Nereden ilham aldığını görmek epeyce kolay olsa da From Software’in oyun tarzını biraz daha harmanlayarak çok daha fazla içerik sunmaya çalışıyor. Yeni başlayanlar için Steelrising, Fransız İhtilali sırasında geçen olayları husus alıyor.

Steelrising oyununda çok gelişmiş teknolojili araçlar ve silahlar bulunuyor. Bu araçlarla bir yerden bir yere geçiş yapabiliyor ve çeşitli robot düşmanları alt edebilirsin. Oyunda çeşitli boss savaşları, değişik dövüşler ve daha fazlası yer alıyor.

Bu listemizde sizlere Steelrising oyununu daha evvel oynayanların ve sevenlerin deneyebileceği oyunları derledik. İşte liste:

 

 

Steelrising’de en çok sevdiğiniz şey robotları parçalamaksa o vakit The Surge 2 tam size nazaran bir oyun. The Surge 2, Steelrising ile sahiden benzerlik gösteriyor ve oyunu oynarken de bunu hissedebilirsiniz. Gerçek dünyanın kurgusal bir versiyonunu yansıtan The Surge 2, gelecekte geçiyor. Steelrising’in ruhunu yakalayan oyunları sıralayacak olursak bu oyunu listemize dahil edebiliriz.

Bu oyunda hayatta kalmak için genişleyen ve harap olmuş Jericho Kenti’ni keşfedeceksiniz. Ekipmanlarını çalmak için rakiplerinizin uzuvlarını kıracak ve parçalayacaksınız. Böylelikle tehlikelerle dolu bu savaşlarda galip olan siz olacaksınız. Oyunda sert – acımasız yakın dövüş sistemi, ölümcül düşmanlar, devasa işveren savaşları, yağmalamak istediğiniz düşmanın uzuvlarını koparma sistemi, güçlü karakter ilerleme ve özelleştirme sistemi yer alıyor. Bu da oyunculara geniş çaplı bir tecrübe sunuyor.

 

 

 

 

Steampunk tesirlerinin yer aldığı alternatif bir oyun arıyorsanız BioShock olağanüstü bir seçim. İki oyun benzeri olmasa da her ikisi de oyunculara büsbütün büyüleyici ortamlar sunuyor.

 

Steelrising dünyasını keşfetmenin heyecanlı anlarından biri harika bir halde hazırlanmış sahnelerde dolaşmak ve 1700’lerin sonlarından kalma Paris mimarisinin görkemine şahit olmak. BioShock da Arka Deco estetiğinin büyük hayranları için misal heyecanlar sunuyor. Oynanış açısından bakıldığında çok az bir kısım benzerlik gösterse de iki oyuna da estetik açıdan bakıldığında benzeri heyecanlar sunduklarını görebilirsiniz. 

 

 

 

 

Greedfall, Dark Souls’tan daha çok The Witcher 3 üzere bir oynanış sunuyor lakin Steelrising hayranları, Greedfall kelam konusu olduğunda muhtemelen tanıdık bir şey olduğunu görecekler. Tıpkı geliştirme takımı tarafından yapıldığı için bu durum şaşırtan olmamalı.

 

Biraz daha kıssa anlatımı istiyorsanız Greedfall düzgün bir seçim olabilir. Sonuç olarak her iki oyun da kendi içlerinde yeterli bir şeyler yapmaya çalışıyor ve her ikisi de tarih severler için doygun bir tat veriyor. Greedfall gerçek dünyada geçmese de gerçek dünyadan büyük ölçüde ilham alıyor. Kurgusal bir 17. yüzyılda geçen bir diğer macera arıyorsanız Greedfall tam size nazaran. 

 

Greedfall temel olarak aksiyon macera ve rol yapma öğelerini bünyesinde barındırıyor. Bu kurgusal dünyada sihir, gizem, sır, yaratıklar ve daha fazlası yer alıyor. Oyunun dünyasını ve yazgınızı siz şekillendiriyorsunuz. Burada yaşayan ve canlı bir dünya var. Hasebiyle bu canlı dünyanın bir kesimi olmak durumundasınız. Şayet olamazsanız dışarıda kalırsınız. Oyunda yalnızca sır, gizem ögeleri yok bunun yanı sıra diplomasi, hile, güç ve daha fazla öğe de yer alıyor. Bu ögeleri yerinde ve kâfi seviyede kullanmanız gerekiyor. Kıssanın ve dünyanın gidişatını siz belirleyebiliyorsunuz. 

 

Oyunun temel olarak bir rol yapma tecrübesi sunduğundan bahsetmiştik. Tabi ögelerin yanı sıra güç, diplomasi, savaş, kapalılık ve daha fazlası yer alıyor. Oyun bu bahiste büyük özgürlük sunuyor. Yani elinizde bir vazife var ve bu misyonu oyun size nasıl yapmanız gerektiğini söylemiyor. Bu durumda siz dilediğiniz plan ve proje ile yapıyorsunuz. İster zımnî kapalı gidin isterseniz direkt olarak aksiyona kısmın buradaki karar ve kararlar büsbütün size kalmış durumda. Hasebiyle bu özgürlük hissiyatı oyunun bizi çekmesindeki temel ögelerden biri. 

 

Greedfall rol yapma ve özgür seçim unsurlarındaki özgürlüğün yanı sıra karakter ilerlemesinde de tam bir özgürlük sunuyor diyebilirim. Oyunu dilediğiniz karakterle oynayabiliyor, bayan ve erkek ortasından seçim yapabiliyorsunuz. İstediğiniz cinsiyeti seçtikten sonra kendi başınıza nazaran karakterin görünümünü özelleştirebilirsin, yeteneğini, büyülerini ve marifetlerini istediğin üzere seçebilirsin. Oyunda tipini, saçını, sakalını, bıyığını, gözünü vs. özelleştirebilirsin.

 

Son olarak oyunun dünyasından bahsedecek olursak burası kurgu bir dünya ve sır – gizem – fantastik öğelerle dolu diyebilirim. Burada devasa bir seyahate başlayacaksın ve hiç bilmediğiniz, görmediğiniz yaratıklar karşına çıkacak. Bu durumda sakın korkma, üzerine git ve savaşmaya başla. Anca bu türlü bir dünyada savaşarak hayatta kalabilirsin. Aksi halde yaşamanın bir mantığı yok. Elindeki büyüleri kullan, yeteneklerini geliştir ve saldır. 

 

 

 

 

İlk From Software oyun tavsiyesi radarına girmiş bulunmaktayız ve efsanevi Demon’s Souls’un temellerine dönecek olursak bu çeşidi başlatan oyuna özcesi beğenilen geldiniz. Steelrising’in Demon’s Souls’tan çok net bir formda etkilendiğini bariz bir biçimde görebilir ve söyleyebiliriz. Oyundaki dövüş sisteminin benzerliğinden dünyanın nasıl şekillendiğine kadar her şey direkt Demon’s Souls dünyasını andırıyor ve bizi buralara götürüyor. 

 

Demon’s Souls’tan büyük oranda ilham alan Steelrising’in kısım dizaynları da büyük oranda benzerlik gösteriyor. Kısımların nasıl olduğunu ve dizaynların nasıl yapıldığına bakacak olursak iki oyun içerisinde epey benzeri yanlar var. Steelrising’i seviyorsanız ve Demon’s Souls oynamadıysanız elbette ortadaki farkları görmeniz mümkün olmayabilir fakat iki oyunu da oynayıp deneyimlemiş olanlar bu benzerliği açık bir formda görecektir. Demon’s Souls’ta ilerledikçe zorluk konusunda artış yaşanıyor ve oyuncular için bu imal daha şiddetli hale gelebiliyor. Demon’s Souls’un son olarak PlayStation 5 için süper bir remake’i yani yine üretim sürümü çıktı. Böylelikle bu klasiğin daha gelişmiş bir sürümünü oynayabilirsiniz. 

 

 

PlayStation Studios ve Bluepoint Games tarafından oyunculara sunulan PlayStation klasiği Demon’s Souls’un tekrar üretimi birçok yeniliği bünyesinde barındırıyor. Oyun baştan sona yine yapıldı ve tasarlandı. Oyunun remake sürümü yeni jenerasyon teknolojiye uyarlandı, ortam daha da karanlıklaştı ve o kaygıyı – heyecanı – aksiyonu yeni jenerasyon konsollara getirdi. Daha evvel oyunun birinci sürümünü deneyenler lakin düşüncelerle karşılaşanlar bu sürümü rahatlıkla deneyebilir.

 

Tamamen sıfırdan tekrar yapılan yepyeni Demon’s Souls ile tekrardan büyük bir çabaya atılacaksınız diyebilirim. Remake sürümünde gelişmiş performans, çarpıcı görsel kalite ve daha evvel hiç görmediğiniz Boletaria dünyasını ayaklarınıza seriliyor. Bu oyunda Boletaria’nın kuzey krallığına giriş yapacak, bir vakitler müreffeh bir şövalye ülkesi olan bu bölgenin artık tanım edilemez yaratıklar ve açgözlü iblislerle çevrili olduğunu göreceksiniz. Oyunda etrafınızdaki dünyanın harap olmuş ve yıkıntı olduğunu göreceksiniz bunun yanı sıra garip karakterlerle tanışacak ve Demon’s Souls’un oyunculara sunduğu bu öyküyü remake olarak deneyimleyeceksin.

 

Oyunda savaş marifetleriniz de olacak ve bunları mükemmelleştirecek ve geliştireceksiniz. Ne vakit ileri atacağınızı ve ne vakit beklemeniz gerektiğini bilmeniz gerekecek. Kaçırdığınız her vuruşta ve dikkatsiz davrandığınız her durumda toplamak için çok uğraştığınız ruhları kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaksınız. Oyunda yer alan ve bir oldukça güçlü düşmanları öldürmenin mükafatları muazzamdır ve burada vefat bir son manasına gelmiyor. Mevt bu oyunda yalnızca diğer bir varoluş halidir diyebiliriz. 

 

 

Çarpıcı görseller: Demon’s Souls’un karanlık, tehditkar dünyasının güzelce geliştirilmiş görsellerle PS5 konsolunda hayat bulduğunu görün. Oyuncular, Demon’s Souls’u oynarken iki grafik modu ortasında seçim yapabilir: 4K Modu (4K çözünürlükte oyna) ve Yüksek Kare Suratı Modu (hedeflenen daha yüksek kare süratiyle oynayın.) 

 

Hızlı yükleme:  Demon’s Souls, süratli yükleme müddetlerine uygun olarak geliştirilmiş bir imal olarak karşımıza çıkıyor. Mevt, tecrübenizin kaçınılmaz bir kesimidir fakat süratli yükleme ile aksiyona süratle bir biçimde dönebilirsiniz. 

 

Dokunsal geribildirim: Haptic’lerle, Demon’s Souls’un gücünü daha da derinden hissedebilirsiniz ve karanlık büyüler yaparken o enerjiyi hissedebilirsiniz. Haptic teknolojisiyle bir arada oyundaki her vuruşu hissedebilirsin ve işveren savaşlarını daha gerçekçi deneyimleyebilirsin.

 

Uyumlu kulaklıklarda Tempest 3D AudioTech: Immersive 3D Audio, Demon’s Souls’un her köşesinde gizlenen dehşetleri duymanıza imkan sağlıyor. Düşmanlarınızın ardınızdan yaklaştığını duyabilir ve üzerinize hakikat gelen ateş toplarını ve okları hissedebilirsiniz. 3D Audio sizi sadece oyunun içine çekmekle kalmıyor tıpkı vakitte kendi kaygılarınız ve telaşlarınızla birlikte oyunun dünyasının gerçekçiliğini de arttırıyor.

 

 

 

 

Steampunk (bilim kurgu tipinin bir alt türü) çeşidini en güzel yansıtan oyunlardan biri olan Dishonored, hakikaten de çok uygun bir yapı sunuyor. Steampunk esasen buharla çalışan makinelerden, mekanik endüstriden esinlenerek oluşturulmuş teknolojik ve estetik dizaynları bir ortaya getiren bir yapıyı sergiliyor. İşte iki oyun da bu ögeleri çok yeterli yansıtıyor.

 

Dishonored, Arkane Studios tarafından geliştirilen ve 2012 yılında Bethesda Softworks tarafından yayınlanan kapalılık temelli birinci şahıs aksiyon macera oyunu olarak karşımıza çıkıyor. Dishonored, sizi intikam peşinde koşan doğaüstü bir suikastçı olarak gören sürükleyici bir birinci şahıs aksiyona davet ediyor. Dishonored’ın geniş savaş sistemiyle, elinizdeki doğaüstü yetenekleri, silahları ve olağandışı aletleri birleştirebiliyor ve amaçlarınızı yaratıcı bir formda ortadan kaldırabiliyorsunuz.

 

Dishonored esasen üstte da bahsettiğim üzere steampunk’tan ilham alıyor ve garip teknolojiyi ve öteki dünya güçlerini bir ortaya getiriyor. Oyun, endüstriyel olarak balina avcılığı yapılan bir kent olan Dunwall’da geçiyor. Siz bu oyunda İmparatoriçe’nin bir vakitler en güvenilen müdafaası olarak rol alıyorsunuz. Fakat İmparatoriçenin yanındayken gölgelerden gelen bir karanlık İmparatoriçeyi öldürüyor ve kaçıp gidiyor. O anda yanında yalnızca siz olduğunuz için yüzde yüz kuşkulu olarak görülüyor ve en sağlam bir müdafaadan kaçak ve aranan durumuna düşüyorsunuz. Bu durumların yaşandığı periyot ortalığın yozlaştığı bir periyodu kapsıyor. Kent veba tarafından harap ve virane haline geliyor.

 

Bu bölge yalnızca veba ile kalmıyor endüstriyel teknolojilerle donanmış yozlaşmış bir hükümet tarafından yönetiliyor. Bu esnada karanlık güçler size ve bir diğer değerli insanları ortadan kaldırmak için komplolar kuruyor ancak ne değerine bunlar yapılıyor? Size ihanet eden kim? Bir sürü cevaplanması sorular oyunda yer alıyor. İhanetin gerisindeki gerçeği bulmak da artık sana kalıyor. Kenti çevreleyen sular kadar bulanık bir sır karşınıza çıkıyor ve bir vakitler sahip olduğunuz hayat artık sonsuza kadar değişiyor.

 

 

 

 

Nioh, FromSoftware’in Souls serisinden ilham alıyor ve bu ilham durumu Steelrising ile kıyaslanacak tek benzerlik değil. Nioh, Sengoku periyodunun kurgusal bir versiyonunda yer alıyor. Steelrising’in Fransa’sı Otomatlar tarafından ele geçiriliyor, Nioh’un Japonya’sı ise Oni tarafından istila ediliyor. İki oyunun da dünyası benzeri halde kanlı ve harap bir durumu yansıtıyor.

 

Nioh KOEI TECMO GAMES tarafından geliştirildi ve yayınlandı. 

 

 

 

 

Steelrising’in en güzel özelliklerinden biri tarihi yansıtma olayıdır. Tarihte yer alan Fransız İhtilali, insanlık tarihi için değerli bir olay ve dönüm noktasıdır. Birtakım oyunlar bu tarihi mevzuyu fazla deşmezken kimileri tüm tarihi ve olayları hakikat bir biçimde yansıtmaya ve yaşatmaya çalışır. Fransız İhtilalinin düzensizliğini yansıtan oyunlardan biri de Assassin’s Creed Unity’dir. Assassin’s Creed Unity tabi ki teknik manada problemli bir oyun olsa da (en azından birinci çıktığı devirde oynanmayacak durumdaydı) tarihi ortamları kusursuz bir biçimde keşfetmenize imkan tanıyor. Ubisoft oyunları genel olarak farklı farklı tarihi olayları temel alıyor ve bu tarihi bilgileri araştırmacılar aracılığıyla oyuna dahil ediyor.

 

Steelrising’i bitirdiyseniz ve Fransa’yı ardınızda bırakmaya hazır değilseniz ve sahiden bu ortama dalmak istiyorsanız Unity sizi tekrardan o ortama götürebilir. 

 

Assassin’s Creed Unity, Fransız İhtilalini mevzu alıyor dedik ve Paris kentinin en kasvetli periyodunu yansıtıyor. Bu oyunda kendi karakteriniz ile oynuyor ve ilerliyorsunuz. Oyunda ana karakter Arno ile aksiyon ve maceraya atılıyorsunuz. Oyunda ister teçhizatını ister mekanik olarak özelleştirme yapabilirsiniz. Fransız tarihinin dönüm noktasını yansıtan Unity, ortamı nitekim de düzgün bir halde yansıtıyor.

 

 

 

 

Steelrising’in Paris mimarisi için yaptığını, Bloodborne Victoria mimarisi için yapıyor. Bloodborne’de hoş oldukları kadar ürkütücü olan ortamlarda seyahat edeceksiniz. Steelrising’deki etapların ilerleyiş biçimleri, o dünyadaki karakterlerle etkileşim hali ve öbür ögelere kadar birçok şey, bilhassa Bloodborne’dan ilham almış üzere görünüyor. 

 

Steelrising hayranıysanız ve sağlam aksiyonun yanı sıra ürkütücü ancak hoş ortamı ve dünyayı seviyorsanız, Bloodborne’a göz atmanızı tavsiye ediyorum. Steelrising hayranlarının Bloodborne’de sevecek bir şeyler bulacağını düşünüyorum. 

 

Bu listemizde sizlere Steelrising’e benzeri oyunları derledik. Tabi ki buradaki oyunların kimileri büsbütün benzerlik gösterirken – ilham kaynağı olurken kimileri da yalnızca dünya olarak benziyor. Bir kısım oyun dünyasından mekaniklerine kadar misal yapı sunarken bir kısım oyun da öykü ve tarih olarak birbirine benziyor. Siz de Steelrising oyununu denediyseniz bu oyun hakkındaki yorumlarınızı belirtebilirsiniz. Akabinde bu oyuna emsal olan oyunları da yazabilirsiniz. Liste dışında kalan oyunlar elbette vardır geri kalan üretimler var ise bunları dediğim üzere yorumlarda söyleyebilirsiniz.